Defterim

22 Temmuz 2014 Salı

Konu başlığını attığıma göre asıl mevzuya gelelim.Yalnız Les Brown un anlatımıyla....Asla pes etme herkese rağmen..!

10 Temmuz 2014 Perşembe

bugünkü yazımı kendime ithaf ediyorum..

20 li yaşların sular seller gibi duraksız aktığı doğrudur.Resmen 22den gün aldık ya la.Yaşlanma psikolojisine henüz girmedim ama inceden gelecek kurma telaşı işi evliliği düşündürmüyor da değil.Annemin beni doğurduğu yaştayım :)Geçmişe bakınca hüsran aşklar çıkarcı arkadaşlıklar inişli çıkışlı bir okul hayatım da olsa, zamanımı kimyaya harcayıp televizyon sektörüne adım da atsam,evdekilerle her kavgamda yurda çıkma kararı da alsam hayatımdan memnunum.Daha da yükseldiğim sağlama adımlar attığım düzgün ilişkiler ve sağlam dostluklar kurduğum yeni bir yaş olsun.22 uğurlu gelsin.....

9 Temmuz 2014 Çarşamba

İşte İdollerim ve Biyografileri

Nazlı Tolga (8 Kasım 1979, Ankara),Türk haber spikeri.

7 yaşında babasının görevi dolayısıyla Ankara'dan İstanbul'a taşındı.İlk olarak Erenköy İlköğretim Okulu ardından Üsküdar Amerikan Lisesi'nden mezun oldu.Üniversite eğitimini Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde tamamladı. Ardından Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde yüksek lisans eğitimini aldı.Üniversite eğitimini aldığı sırada Kanal D'ye yaptığı staj başvurusunun kabul edilmesi ile 1998 yılında habercilik kariyerine başladı. Kanal D'de ilk olarak Dış Haberler servisinde çalışmaya başladı. Daha sonra Tuncay Özkan Genel Yayın Yönetmenliği'nde gün arası ve gece haberlerini sundu.Kanal D'de geçen 4 yıl sonunda 2002 yılında Tuncay Özkan'ın Doğan Grubu ile düştüğü anlaşmazlık nedeni ile Tuncay Özkan, Defne Samyeli ve ekibi ile Show TV'ye geçti.Show TV'de kaldığı 1 yıl boyunca gün arası ve gece haberleri dışında bazı özel röportajlar da yaptı.2003 yılında Show TV'den ayrılarak aynı yayın grubunun haber kanalı olan Skytürk'e geçti.Skytürk'te önce öğle kuşağında Nazlı Tolga ile Gündem daha sonra ise akşam kuşağında Nazlı Tolga ile Haber Masası isimli programları hazırlayıp sundu.2007 yılı Ocak ayında Doğan Şentürk'ün daveti üzerine FOX'laşanTGRT'ye geçti.2008 yılında şirket politikası gereği Fox Ana Haber'in saati 22:00'ye alınarak ismi Fox On Ana Haber olarak değiştirildi.14 Haziran 2013 tarihinde yaklaşık 7 yıldır devam eden ana haber spikerliğine, evlenip yurtdışına yerleştiği için ara vermiştir.

Nazlı Tolga'nın kendisinden 15 ay büyük Eda isminde bir ablası vardır.
Dünya Ekonomik Forumu gibi birçok panel, konferans ve uluslararası lansmanda; konuşmacı, panelist ve moderatör olarak çeşitli görevler üstlenmiştir.
Spikerliğin yanında özel bir medya eğitim merkezinde spiker adayları için 3 yıl boyunca ders vermiştir.(2010-2013)
Ankara doğumlu olmasına rağmen babası Malatya'lı, annesi Samsun 'ludur.

Diğer Ödüller[değiştir | kaynağı değiştir]

Aydın Üniversitesi 7.Geleneksel İletişim Ödülleri - En iyi Kadın Haber Spikeri
Ayaklı Gazete TV Yıldızları Ödülü - En İyi Kadın Haber Spikeri
Altın Aslan - En Başarılı Ana Haber Bülteni Sunucusu ve En İyi Haber Programı
Ayaklı Gazete - 2010 Yılının En İyi Kadın Haber Spikeri
Namık Kemal Üniversitesi Medya Ödülleri Yılın En İyi Haber Spikeri Ödülü (2013)
En İyi Anchorwoman - Yeni Yüzyıl Üniversitesi İletişim Ödülleri 2012
Arel Üniversitesi 2. İletişim Ödülleri En Beğenilen Kadın Haber Sunucusu
Medya ve Yeni Medya 2012 Ödülleri "En İyi Haber Sunucusu"
Lions Başarı Ödülleri "Yılın En Başarılı Kadın Haber Spikeri"
İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Ödülleri Yılın En İyi Spikeri (2013)

Çalıştığı Kanallar[değiştir | kaynağı değiştir]

1998-2002: Kanal D
2002-2003: Show TV
2003-2007: Skytürk
2007-2013 : FOX (Türkiye

Nazlı Çelik (d. 1977, İstanbul), Türk haber spikeri.

Konu başlıkları

[gizle]

Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir]

1977 senesinde İstanbul'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul'da, lise eğitimini ise İsviçre'de tamamladı. ABD'nin Boston sehrinde Emerson College'da hem televizyon hem psikoloji alanında eğitim gördü. Türkiye'ye döndükten sonra uzun süre muhabirlik ve programcılık yaptı.

Çelik, 1999 yılında NTV'de başladı. 2002 yılında Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığının davetlisi olarak Beyaz Saray ve Pentagon gezilerini içeren bir eğitim gördü. 2005 yılında Erdoğan Aktaş'la beraber Kenan Işık döneminde Star TV'ye geçti ve 2006 yılından beri Star Haber'i sunuyor. 2008 yılında Uğur Dündar Star Haber'i sunduğu kısa zamanlarda muhabirlik yapmıştır. Ardından Murat Çelik Star TV'den ayrıldıktan sonra muhabirliği bıraktı ve Hafta sonu Haberleri sundu. 2011 yılında Uğur Dündar Star Haber'i bıraktıktan sonra hafta içi haberciliğine geri döndü.

Televizyon[değiştir | kaynağı değiştir]

Çalıştığı TV kanalları[değiştir | kaynağı değiştir]

1999-2005: NTV
2005-: Star TV

Programları[değiştir | kaynağı değiştir]

1999: Seçim 1999 (NTV) (Erdoğan Aktaş ile birlikte)
1999-2005: NTV Haber (NTV)
2002: Seçim 2002 (NTV) (Erdoğan Aktaş ile birlikte)
2004: Seçim 2004 (NTV) (Erdoğan Aktaş ve Bahar Feyzan ile birlikte)
2005-2006: Nazlı Öztarhan ile Gece Haberleri (Star TV)
2006: Kırmızı Koltuk (Star TV) (Erdoğan Aktaş ile birlikte)
2006-2008: Star TV Ana Haber Bülteni (Star TV)
2007: Türkiye'nin Seçimi 2007 (Star TV) (Erdoğan Aktaş ile birlikte)
2008-2011: Haftasonu Haberleri (Star TV)
2011-halen: Star TV Ana Haber Bülteni (Star TV)
2014: Nazlı Çelik ile Star'da Seçim 2014 (Star TV)

Spiker, Sunucu, oyuncu ve köşe yazarıDefne Samyeli, 17 Mart 1972 tarihinde aslen Malatya'lı bir ailenin ikinci kızı olarak İstanbul’da doğmuştur. Sühan adında bir erkek kardeşi vardır. TRT İstanbul Radyosu’nun çocuk korosuna girdi. Nişantaşı Anadolu Lisesi’ni üçüncülükle bitirdi.

Önceki
1 of 2
Sonraki

Boğaziçi Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya bölümünde okudu. Ancak yarışmalar ve iş hayatı yüzünden yarım kalan okulundan seneler sonra; yatay geçiş yaptığı iş idaresi bölümünden mezun oldu.24 Nisan 1991 tarihinde katıldığı Magic Box’ın ya da sonraki adıylaİnter Star’ın güzellik yarışmasında “Türkiye üçüncü güzeli” oldu. Ardından Senegal’deki Avrupa Güzellik Yarışması’nda dördüncü oldu. Ancak yarışmanın birincisi bir nedenle elenir ve Defne Samyeli yine üçüncülük tacını giyer.
İnter Star ekranlarında “Youngstar Galaxy” adlı bir gençlik programı, ardından “Salı Pazarı” adlı program ile ekranlarda olmaya başladı. 1991 yılında Magic Box kanalında Ümit Aktan ile birlikte sunduğu sabah programı “İyi Günler Türkiye” ile daha çok tanındı.
Tuncay Özkan yönetimindeki Kanal D ana haber bülteninde haber sunuculuğu yaptı. Milliyet Gazetesi'nde köşe yazarlığı, ardından Show TV ana haber editörlüğü, sunuculuğu ve Güneş Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaptı.
Bir gün canlı yayın konuğu olan Melih Kibar ile hayallerinden biri daha gerçek olur. Defne Samyeli’nin 4 Temmuz 1994 tarihli Melih Kibar şarkılarından oluşan "Tek Başına" isimli bir albümü vardır.
1994 yılında Show Tv’de “Show’da Show” adlı bir eğlence programı yaptı. Show TV’den Kanal D’ye transfer oldu. Bir süre “Şakalamaca” adlı programı sunduktan sonra “Gecenin İçinden” adlı haber programını sunmaya başladı. Editörlüğü de üstlenen Defne Samyeli, 1999 Ekiminde Kanal D’nin “anchorwoman”ı olarak karşımıza çıktı.
2000 yılında rahim kanserine yakalandı. Tedavi görüp iyileşti. Temmuz 2000 ayında Amerika’ya giderek New York’da Ameliyat oldu.
Amerika dönüşü 11 Eylül 2000’de Kanal D ekranında görevinin başına döndü. 15 Temmuz 2002’de ise Show TV’ye transfer oldu. 2008 yılında Ali Kırca ekibiyle beraber Show TV’ye gelince işsiz kaldı.
2009 yılında Güneş gazetesinde köşe yazarlığı yaparken; Emine Erdoğan ve Nimet Baş (Çubukçu) ile gittiği Katar gezisinin ardından Güneş gazetesindeki köşesinde yazdığı “Emine hanım bize annelik yaptı” temalı yazılar yazdı.
2010 Mayıs ayından itibaren bir süre atv'de yayınlanan "Defne Her şey Bambaşka" isimli programı sundu. a Haber'de A3 haber kuşağını sundu.
Kasım 2013 ayında TÜİK’in anket sorularına cevap vermedi diye 929 TL ceza yedi.
Defne Samyeli, 29 Haziran 1995 tarihinde mimar Eren Talu ile evlendi. 2009’un Ekim ayında Samyeli boşanma davası açtı. 16 yıl sonra 2011 yılında boşandılar. Deren ve Derin adlarında iki kız çocuğu var. İlk kızı Deren’i 1996 yılında Las Vegas’ta dünyaya getirdi. Bebeğin adı anne ve babasının adlarının birleşiminden gelmektedir. 2003 yılında ikinci kızı Derin doğdu.
Defne Samyeli, boşandıktan sonra siyasetçi Hüsamettin Özkan'ın eski damadı Emre Alkin ile nişanlandı.
Defne Samyeli, 2013 yılında Fox Tv’de yayınlanan senaryosunu Gani Müjde’nin yazdığı “Babam Sınıfta Kaldı” adlı dizide Cem Davranile başrolü oynadı.
TV programları:
1991-1994: Salı Pazarı (STAR TV)
1992-1993: İyi Günler Türkiye (STAR TV)
1994: Pazar Show (SHOW TV)
1994-1995: Show'da Show (SHOW TV)
1996: Şakalamaca (KANAL D)
1996-1999: Defne Samyeli ile Gecenin İçinden (KANAL D)
1998: Defne Samyeli ile Flaş Haber (KANAL D)
1999-2002: Kanal D Ana Haber Bülteni (KANAL D)
2002: Seçim 2002 (SHOW TV)
2002-2007: Show TV Ana Haber Bülteni (SHOW TV)
2004: Seçim 2004 (SHOW TV)
2006: Vizyon (SHOW TV)
2007: Seçim 2007 (SHOW TV)
2010: Herşey Bambaşka (ATV)
2011: 45 Dakika (A HABER)
2011: Söz Teması (A HABER)
2013: Babam Sınıfta Kaldı (Çiğdem) (Fox Tv)

7 Temmuz 2014 Pazartesi

17 Mart 2014 Pazartesi

KADIN OLMAK ZOR İŞ!

Çekirdekten yetişme Türk kadınları daha 8 9 yaşına gelir gelmez bilinç altı doldurulmaya başlanır. Çünkü türk kızı temizlik bulaşık çamaşır çocuk yetiştirmek zorundadır hele birde günümüzde + para kazanma +sosyal faaliyetlerde bulunma+monoton olmamak zorundadır.İşte bunların tüm sebebi kıçı kırık kocalarını ellerinde tutabilme çabası.Aman erkeklerimiz kocalarımız sevgililerimizin körolası gözleri dışarı kaymasın yalnız yaşlanmayalım gece sıcak bir yatakta uyuyalım yalnız ölmeyelim... For example şu an yan odada annem ve saz arkadaşları fato ve jüjünün konuşmalarına şahit oluyorum.Önce köpüksüz bulaşık suyu kıvamında yaptığım kahveleri içmeye başlıyorlar ve sonrası jüjünün kısmeti.Hikaye biraz buruk.Jüjü 45 yaşında hayatını çalışarak kazanmış dul bir hatun.Çok küçük yaşlarda daha erkeklerden ilk darbesini babasının yemiş.4 kız doğurdu diye annesini ve 4 kızını dımdızlak bırakıp giden,geri kafalı birr adamdan.Jüjü evin en büyük kızı 18 ine kadar annesinin dikiş nakışıyla kazandığı 3 kuruş parayla geçinmiş daha sonra iş hayatına atılmış.Çalışırken gönlünü kaptırıyor delifişek birine fakat adamın dolandırıcılığını aynı çatıya girince anlamış ve boşanmış daha 25 demeden.Sosyetik şık giyimli oldukça sosyal bir kadın olmasına rağmen aldatılmak ve adamın dolandırıcı çıkması..Sonuç tabiki hüsran tabiki ayrılık.O gün bugundür annem ve fatoyu ayda bir kısmet değerlendirmesine çağırır.Alıcı çok ama kadın kırılmış bir kere kadın sırtını dayayacak güvenilecek birini arıyor haliyle.Neyse jüjüye hayatta başarılar diliyoruz yıldızın parlasın Jüjü! Gelelim bizim meseleye. Tüm bunlar gözlerimin önünde yaşanırken yiyosa güven üstelik ilk ilişkisine aldatılmanın oyunun kralını yaşamışım zaten.İş temizlik yemek öğrenilir annelik zaten iç güdü peki bu adamları nasıl elimizde tutacağız arkadaş.Eğer 20 li yaşlardaysanız hayat gerçekten çok zor.

17 Mart 2014 Pazartesi

BİRAZ BEN..

Allah kimseye twiterdan eski sevgilisi görmesin diye blog açacak kadar gurur vermesin kardolar.Amaç belli zaten içimi dökmek belki biraz başınız ağrıycak belki ayy mal bu diyeceksiniz ama ben de rahatlamak için bu yolu seçtim.Ben 21 yaşında etine dolgun az deli yarım akıllı bir kızım.En büyük hayalim İzmire gitmek Radyo Sinema okuyup medyatikler kervanına katılmak,monotonluktan uzak çılgınca bir hayat yaşamaktı.Bilirsiniz ki yaşanılan yer toplum akrabalar aileler hayatlarımıza müdahale etmeye bayılırlar.Bu yüzden lisede ailem ve akrabalarımın yüksek katkısıyla sayısal seçmiş daha 16 yaşında hayalime küsmek zorunda bırakılmıştım bile.Lise günlerim güzeldi inkar edemem ama sadece eğlenmeye kaynatmaya giden birde platonik imkansız aşkını içinde yaşayan akıl hastasının biriydim. Bu yüzden depresyona girmiş ve 4 yıl kimseyle çıkmamıştım.Hoş istesem de çıkamazdım kaşlarımı bile almıyor ortada maymundan sonraki evre gibi dolaşıyordum.Ama üniversite için çok canlı manyak ötesi planlarım vardı(!).. Her dönem bir yakışıklıyla çıkacak İzmirin altını üstüne getirecek gece clublardan çıkmayacaktım. Tabiii hiçbirşey hayalimdeki gibi olmadı çünkü hayat ne isterse onu kabulleniyor onu yaşıyorduk..Anlaşıldığı üzere ne İzmire gidebildim ne Radyo sinema okuyabildim.Üstelik kaçtığım monoton hayatı kendi ellerimle yazmıştım o tercih kağıdına.Gazi Üniversitesi Kimya Öğretmenliği..Evet memur olup köy köy gezip mini mini ergenlere kimya anlatacaktım.Ah ne büyük bir vurgun! Okul açılana kadar damdaki kedi gibi balkonda yaşadım kimseyle konuşmadım hayata küstüm.Nerden bilebilirdim ki hayatımın en ekşınlı hem acı hem tatlı birçok gün yaşayacağımı,kaderimin yazdığı yazıda karakterlerin burada olduğunu düşünemiyordum. Önceleri depresif halimde devam ederken gitgide genişleyen arkadaş grubum ve dönen olaylar iyice sarmaya başlamıştı.Her gün gülmekten karnımız ağrıyor dersleri takmıyor cafe cafe geziyorduk..Dedikodular atraksiyonların bini bir para gırgır şamataydı... Tabi her dönem bir yakışıklı planımı da uygulamaya sokmuştum.Aynı dönem aynı liseden mezun olduğum Brad Pitt le konuşuyorduk.(Brad pitt le alakası yok sadece sarışın ve kaslıydı :D)Aa sen de mi gazi bende burayı kazandım la başlayan konuşma zamanla hoşlanmaya sonrada uzun süreli bir aşka sebep olmuştu.Klasik ilişkiler gibi internetten telefondan konuşmalar benim cool tavırlarım kaçarken kovalanmalarım sayesinde iplerin bende olduğu 2 buçuk aylık bir birliktelik sonunda ayrılmıştık.Eğer ortada ayrılık varsa tekmeyi koyan kişi ben olmalıydım.Nitekim koydum da.Sonra mı?3. barışmamızda Brad in bir clubta yabancı bir kızla dans ederken çekindiği fotoğrafı yakaladım.Bu defa ayrılığım medeni değil can yakıcı olmalıydı.Öyle bir koymalıydı ki beni her gördüğünde içi yanmalıydı.Bunun için sessizce tüm sanal alemden sildim numarasını sildim defalarca aradı açmadım mesajlarına cevap vermedim. günün sonunda terkedildiğini anladı zekasına yandığım.Hiç içim sızlamamıştı tek damla gözyaşı dökmemiştim.Fake hesabımdan gördüğüm kadarıyla canını da yakmıştım ama birşeyler ters gidiyordu.Zaman geçtikçe yaşadığımız günleri özlüyordum. 6 7 ay sonra faceden ekledim.Eklediğime bakmayın cool halimden asla ödün vermedim.Aslında tek istediğim bana yalvarmasını görmekti.Öyle de oldu 3 ay kadar yalvarttıktan ağlattıktan sonra affettim.Egolarım tavan yapmış kendimi Adriana gibi hissediyordum.Benimle olmak için yalvaran biri vardı ne yaparsam yapayım sevmekten vazgeçemeyen beni unutamayan... NAH! Adamla konuşmalarımız ilişkiye başladıktan sonra o eski tadı vermedi.Artık güzel konuşamıyorduk sadece kavga ediyor heyecanlanacak tek güzel söz çıkmıyordu ağzından.Üstelik okul takımını çalıştırmaya başlamış kısıtlı zamanı ve çok işi olan etrafında 1 80 boylu sadece bacak ve popodan ibaret atlar vardı.Yediremedim ve ayrıldım.Tahammül etmek imkansızdı.Sonra mı?6. barışmamız... Henüz çıkmaya başlamamıştık ama bu bizim her zamanki alışagelmiş barışma konuşmalarımızdı. Twiterda birkaç konuşma görmüş ama kaale almamıştım.Çünkü erkekten çok kız arkadaşı vardı alışmıştım mezhebinin genişliğine.

Bir gece bana çiçek fotografı attı vatsaptan.Ben nasıl mutlu aptal aşık... İnstagrama bile koymuştu fotoğrafı.O da ne?Twiterdaki kızla fotoğrafın altında yavşak konuşmalar...inanmak istemiyordum kavgalar inkarlar yalanlar.İnanmayı seçtim.Ama kızı da takip ediyorum bir yandan tabiii. Fotoğraf beğenmeler yorumlar konuşmalar devam ediyor ama kavga çıkmasın diye üstelemiyorum.Ama tükenmiştim artık bir iyi güne karşılık 5 gün üzülmekten hep sonraki adımı düşünmekten oyunlardan...Kavga ettiğimiz geceydi.Whatsaptan mesajlarım iletilmiyordu arıyorum telefon açılmıyor mesaj atıyorum cevap gelmiyor..Tanıdık sahne bu.Bu benim kapıya koyma stilimdi! Kız twitera sıçtığı boka kadar yazdığı için hemen baktım.'Bradimmmmmmmm' yazılmış.Hani kafanız durur nefes alamazsınız kan vücudunuzdan çekilir eller ayaklar uyuşur.Sanırım kalp kriziydi.KALBİMin krizi.Artık aldatıldığım terkedildiğim kabak gibi ortadaydı.üstelik iğrenç bir oyuna gelmiştim intikam almıştı...O gece sadece uyudum.Kendimi hissetmiyordum zaten başımı yastığa koydum ve uyudum.Tabii kendime gelmesi çok acı oldu.Kabullendiğimde 2 gün 2 gece ağladım.Hemde tam final haftası vurmuştu darbeyi şerefsiz.Ama bu hayatta alışılmıycak tek bir acı bilmem arkadaş.sonra elimi yüzümü yıkadım ve kaldığım tüm dersleri bütünlemede vermek için derslerin başına oturdum.Ama hala içim huzursuzdu ben toparlanmaya çalışırken o mutlu bir ilişki süremezdi.Kıza teşekkür mesajı attım bende herşeyi yazdım 2 yıl peşimde ağladığını benden intikam almak için onu kullandığını.Kız umursamadı.Cevap bile vermedi hatta ilişkileri devam etti.Aslında bir bakıma iyi oldu bu darbe.İyi ayrılmak diye birşey yok canlarım.O dibi görmeden umutlar sönmüyor o kazığı yemeden tam anlamıyla vazgeçtim diyemiyorsun.Herşeyi yazıp göndermeme rağmen kız ayrılmamakla kalmamış 2 yılımı verdiğim adam benimle tek kare fotoğrafı olmayan adam benim yerime seçtiği kaltakla boy boy resim çekiniyordu.Hatta yazılan söz aklımda' çığdan düşen her bir kar tanesi kadar özelsin'..Bunu benim hanzo kazma eski sevgilim mi yazıyordu? Okuduğumda yarım saat güldüm sonra da kendime acımıştım :)Ulan it o kadar aşkını anlattın bana da fiyakalı tek bir söz etmedin ya şöyle sana da helal olsun...Haaa kızla sadece 5 gün çıktıktan sonra ayrılmış ve heryerden silmiş.Böylece bir intikam planı daha amacına ulaşmış oldu birisi kullanıldı birisi aldatıldı.Peki ona ne oldu?Ne hissediyor inanın bilmiyorum ama merak ediyorum.O yastığa başını koyduğunda ne düşünüyor?Her neyse... Artık yolum açık engelim yok aklım geride kalmaz pişmanlık duymam hiçbirşey için.Allah karşıma 1 85 yakışıklı sarışın gözü gönlü bende çılgınca aşk yaşayabileceğim bir Leonardo çıkarsın artık :) hikayelerin devamı gelecek sizi sevdim blog ailesi görüşürüz. :*

17 Mart 2014 Pazartesi

Bugünde Şükrederek Uyandık Çok Şükür..

Dedikoduyu sevmeyen insan bilmem.Kim kiminle nerede nasıl oynamaya daha ilkokulda başlamış bir kız olduğumu söylersem işin boyutunu siz düşünün.Hele ki eski sevgiliyse söz konusu kişi offf nirvanaya ulaştığım zamanlar olmuştur psikopatça saatlerce elimde telefon dizimde laptop tivit mi atmış resim mi paylaşmış yer bildirimi falan derken sızıp kalmışımdır.Ama napalım canım yeni sevgili yapamadıysak nasıl ekşın katıcaz bu hayata , neye kafayı takıcaz? Bugünde öyle günlerden biri gözümü 7 de açtım ilk işim twitter a bakmak oldu.Gerçi son zamanlarda bırakmıştım bu işi ama uyanır uyanmaz acılı bir tivitini görürsem mutlu olur okula giderdim :) Açtım sayfayı ama aradığım ekşını bulamadım.Hırs yaptım olay istiyor ya canım arkadaşlarıının sayfalarını aramaya koyuldum.Aman Allahım bakmaz olaydım...o fotoğraf....Sevgiliyken bebeğim dünyanın en yakışıklı insanı gördüğüm Brad şimdilerde filmlerdeki kötü karakterlere,kadın ticareti yapan pezevenklere dönmüştü.Sarı sarı çıkan sakalları yüzünü kaplamış gözlerinde şeytani bir bakış güneş ışığına eğilen günebakanlar gibi karı radarcısı olmuş fıldır fıldır gözler..Sırf şoku atlatmak için dışarı attım kendimi yarım saat yürüdüm de oksijen gitti beynime biraz..Olaya dışardan bakmak bu olsa gerek.Bana kızan arkadaşlarımı şimdi anlıyorum zamanında 'bu kadar bekledin bula bula bunu mu buldun ' sözlerine aldırmamış proteinle genişlettiği 2 metre omuzlarına aldanmıştım..Verilmiş sadakam varmış düşünsenize düğün fotoğraflarımda yanımda bir...töbestafrllah... Doğuracağım çocuklarımı düşünemiyorum bile kepçik ağızlı abazacıklar..Neyse ki ucuz atlatmışım teşekkürler my god! Sıradaki aday bir üst model olursa seviniriz.

19 Mart 2014 Çarşamba

Neresinden Tutsak Elimizde Kalıyor Hayat...

Aslında konuşulacak ne çok şey var söylenmesi gerekirken susulan.Mesela İİBF neden bu kadar güzel?bu kadar yakışıklıyı oraya özellikle mi toplamışlar?Eğitimde okuyan kurumuş kızlarımızı neden düşünmemişler?F blok dökülürken hukuğun amfileri neden bu kadar güzel?Peki ben neden hırçınlaşmışım?Ama asıl önemli olan kime oy vereceğimiz.Ama aynı zamanda toplum baskısıyla konuya girip hayallerimizin peşinden gidecek cesaretimizin olmayışına değinmek istiyorum.Kızlarla depresyona girmemize bağlayıp çocukluğumuza mı dönsem yoksa? Görüldüğü gibi kafamız karışık geleceğimiz umutsuz,ülkemiz biber gazı altında,aşk yok, iş ve para mevzuna girmiyorum bile...Üstelik 20 li yaşlarımızın getirdiği kendini özgürlüğünü kanıtlama isteği bu kadar yoğunken ailelerimizin bizim adımıza korkması.. Ha şey var bide üzerimize yapışmış etiketler ,insanların kendi hayallerini bizde can buldurma çabaları..Biz 20 yaşındayız. Kocamız kaynanamız yok.Evet çoluk çocuk geçim derdi yok belki.Ama sorunumuz hepinizden büyük.Meslek edinme çabamız kurslara gidip donanmamız farklı dallarda gelişmemiz annemizden isteyebildiğimiz kadar parayla kaliteli yaşama çabamız var.Yeni nesil biziz siyaset hakkında kaygılarımız var..devlete sırtını dayamanın çözüm olmadığı bir dönemde ayakları üzerinde durmak zorunda olan biziz.Bu kadar karaktersiz insanın arasından artısı fazla olanı seçip sadece çocuk sahibi olmak için eş bulmak zorunda kalan da biziz.Babalarımızın devri bitti ve keşke görebilseler yeni hayatın zorluklarını ve keşke anlayabilseler yargılamadan biraz olsun bizi...